Hits: 19

İster parlak şehir ışıkları, ister ay ışığındaki çorak bozkırlar, isterse yıldızlı bir gökyüzünün altında kırsalda harap bir kulübe olsun, gece fotoğrafçılığı birçok fotoğrafçı için vazgeçilmez bir cazibe merkezidir. Biraz zor olabilir, aynı zamanda çok sinir bozucu ve zaman alıcı da olabilir, ancak hata kaynaklarını tespit edip ilk birkaç “Vay canına!” dedirten resimleri inceledikten sonra, bırakması zor bir alışkanlıktır. Tüm süreci çok dinlendirici bulan birçok fotoğrafçı da bulunmakta.

Normalde alışılagelmişden çok daha uzun pozlarla uğraştığınız ve çekimlerinizi dikkatli bir şekilde oluşturup odaklanmanız gerektiğinden, bu sizi her şeyi yavaşlatmaya ve çok daha dikkatli olmaya zorlar. Son olarak, on dakikalık bir pozlama ayarladıysanız ve sonuç hayal kırıklığı yarattıysa, öfkeyle ekipmanınızı topluyor, eve gidiyor ve fotoğrafçılığın çok faydalı bir yönünü kaçırıyor olabilirsiniz. Fotoğraflarınızdan en iyi şekilde yararlanmanızı sağlamak için, muhteşem gece fotoğrafları çekmek için göz önünde bulundurmanız gereken birkaç ipucunu burada bulabilirsiniz.

1. Tripod kullanın

Bu kulağa biraz garip gelebilir, ancak bazen onlarca dakika pozlama süreleri olan fotoğraflar çekmek istiyorsanız, kameranızı yerleştireceğiniz sağlam bir desteğe ihtiyacınız var. Elbette kameranızı en yüksek ISO ayarına ayarlayabilir, diyaframı olabildiğince geniş açabilir ve elde çekim yapabilirsiniz, ancak görüntünün hakkını vermek için sağlam bir tripoda ihtiyacınız olacaktır. Göz ardı edilmemesi gereken bir diğer nokta: Tripodunuzu kurduğunuz yüzeye özellikle dikkat edin.

Buna en iyi örnek, bir deniz kenarına kumsalda çekim yapıyorsunuz. Tripodu kuma sıkıca gömdünüz ve uzun pozlamanız devam ediyor. Diğerlerinden daha büyük bir dalga geldi ve tripodunuzun ayakları sular altında kaldı. Önemli bir şey değil, ancak su kumun içine sızarak kumu yumuşatır ve tripod bir tarafa eğilerek çekimi bozabilir. Sahilde, dalgalardan uzakta bir deneme yapmak iyi olabilir.

2. ISO‘yu düşük tutun

Tripodunuz kamerayı sabit tutacağından, kameranızın en düşük ISO ayarını kullanabilirsiniz. Bu, görüntü kalitesi açısından büyük bir avantajdır. Yüksek ISO ayarları çok fazla parazit oluşturur netliği ve görüntünün genel kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Birçok modern kamera, yüksek ISO‘da oldukça temiz çekimler üretebilir ve durum gerektiriyorsa 800-1000 ISO aralığında çalışabilirsiniz, ancak genel olarak ISO değeri ne kadar düşük olursa, sonuç da o kadar iyi olur.

Birçok kamera ayrıca Uzun Pozlama Kumlanma Azaltma yardımı (LENR: Long Exposure Noise Reduction) sunar. Bu sensör kumlanmasının ikinci bir kaydını yapar ve bu, daha sonra kumlanmayı orijinal çekiminizden çıkarmak için kullanılır. Bu, beş dakikalık bir kayıt için başka bir beş dakikalık LENR kaydının gerekli olduğu anlamına gelir. Birkaç dakikadan uzun süren pozlandırma, sensörün ısınmasına neden olarak kumlanma yapaylıklarına neden olabilir. LENR bunu önlemeye çalışır. Bu sadece kişisel bir tercih, ancak çoğu fotoğrafçı LENR tekniğini kullanmaz.

Birçok yeni DSLR gibi, çoğu kamera da aşırı ısınmaya meyilli olmayan bir CMOS sensörü kullanır ve kumlanma sorunu olmadan on dakikalık görüntü elde edebilirsiniz. Yıldız izleri gibi çok uzun gece çekimleri istiyorsanız, her biri 30 saniyelik birden fazla poz çekmeyi ve bunları Photoshop‘ta birleştirmeyi deneyin. Örneğin, her biri 30 saniyelik 30 poz, 15 dakikalık bir pozlamaya eşdeğer gelir.

3. RAW modunda çekim yapın

RAW modunda çekim, görüntünüzden en son kalite pikselini çıkarabileceğiniz ve onu herhangi bir yaratıcı şekilde tahribata uğramaksızın işleyebileceğiniz bir yöntemdir. Orijinal görüntünüzü kaybetmeden beyaz dengesi ayarlarını, çapraz işleme, split raw ve istediğiniz sayıda efekti kolayca değiştirebilirsiniz. Düşük ISO kullanmanın yanında bu da görüntü kalitesini olabildiğince yüksek tutmanın başka bir yoludur.

4. Zoom mu yoksa Prime lens mi?

Gece çekim yaparken sokak lambaları, spot ışıkları, ay, parlak pencereler, neon tabelalar gibi çeşitli ışık kaynakları vardır ve bunların tümü, harika bir çekimi mahvedebilecek istenmeyen mercek parlamasına neden olabilir. Mercek parlaması, merceğinizdeki optik elemanlar tarafından saçılan istenmeyen ışıktan kaynaklanır. Zoom lensler, çok daha fazla optik eleman içerdiklerinden özellikle kaçak ışıktan zarar görürler. Mercek parlamasını azaltmak için en iyi şansınız bir prime lens kullanmaktır.

Sabit odak uzaklığı, yalnızca tek bir ayarlanmış odak uzaklığına sahip olan ve bu nedenle daha az dahili optik eleman kullanan bir mercektir. İster zoom ister sabit lens kullanıyor olun, her iki lens için de bir parasoley öneririm. Ayrıca mümkünse mümkün olan en geniş diyafram açıklığına sahip bir lens kullanın, örneğin f/2.8. Daha küçük diyafram açıklıklarıyla da çekim yapabilirsiniz, ancak vizör görüntüsü hızlı bir lensle daha aydınlık olacaktır, bu da kompozisyonunuzu görmenize ve ayarlamanıza olanak sağlayacaktır.

5. BULB modunu kullanın

Modern DSLR‘lerde normal şartlarda kullanabileceğiniz en uzun deklanşör hızı 30 saniyedir. Ancak kameranızdaki Bulb moduna („B“) geçerseniz, deklanşörü çok daha uzun bir süre açık tutabilirsiniz. Bu durumda „Bulb“, fotoğrafçılığın ilk günlerinden itibaren eski ampul şeklindeki pompayı sıkarak etkinleştirilen deklanşör sistemlerine bir göndermedir. Ancak yapmak isteyeceğiniz en son şey, parmağınızı deklanşör düğmesinin üzerinde beş dakika boyunca tutmak olacaktır. Parmağınız ağrıyacak ve kamerayı titrettirecek ve çekimi bozacaksınız.

Buna cevap kablolu bir uzaktan kumanda takmak olacaktır. Bu, deklanşörü etkinleştirebileceğiniz ve ihtiyacınız olduğu sürece açık kilitleyebileceğiniz anlamına gelir. Bunlar etkinleştirmek için basın‘ türlerinden başlayıp kullanıcı tarafından ayarlanan çekimler arasındaki süreler ve aralıklarla birden fazla çekim yapabilen tamamen programlanabilir aralıklı zamanlayıcılara kadar değişir.

6. Test çekimlerini yüksek ISO‘da yapın

Çoğu modern kamera çok yüksek ISO ayarları sunduğundan, uzun bir pozlama veya bir dizi uzun pozlama yapmadan önce bşrkaç test çekimi yapmak mantıklıdır. ISO‘yu maksimuma çıkararak bir çekim yapın ve kompozisyona, kadraja ve pozlamaya bir göz atın. Peki, test çekiminizi 2000 ISO‘da yaptıysanız ve harika görünüyorsa, bu kaliteyi elde etmek için aynı sahneyi daha düşük bir ISO ayarında nasıl çekebilirsiniz?

İşin içinde biraz matematik var ama o kadar karmaşık değil, özellikle de cep telefonunuz yanınızdaysa.

7. Biraz da matematik

2000 ISO‘da kamera ölçeriniz, ayarladığınız diyafram açıklığı için beş saniyelik bir deklanşör hızının size iyi bir pozlama sağladığını gösteriyor varsayalım. Şimdi ISO‘nuzu 100‘e indirdiğinizde bu pozlamanın nasıl değişeceğini bilmeniz gerekiyor. Yüksek ISO değerinizi hedef olan düşük ISO değerine (2000/100 = 20) bölün, çıkan sonucu (20) alın ve yüksek ISO pozlama değeri ile çarpın (5 saniye) – bu size 100 saniyelik (yani 1 dakika ve 40 saniye) sonucunu verir.

Hesaplamakta zorlanıyormusunuz? İsterseniz, sizin için bu işlerin üstesinden gelebilecek iOS ve Android uygulamaları var. Expositor adlı popüler bir App, istediğiniz herhangi bir EV, ISO, F-stop ve pozlama süresi kombinasyonunu hızlı bir şekilde hesaplayabilen güzel bir kullanıcı arayüzüne sahiptir. Gereksiz aritmetiği ortadan kaldırarak hızlı ve doğru bir şekilde çalışmak için harikadır.

8. Yer, gök ve su

Bu üç temel öğeyi kendi yararınız için kullanın. Son zamanlarda moda olmuş olabilir, ancak uzun pozlama ile çekilen bir kıyı şeridi çekimi, dalgalı denizi o harika sisli örtüye indirger. Çekimde bulut parçaları varsa, pozlamalarınız 30 saniye veya daha uzun bir süreye ulaştığında bunlar gökyüzünde çizgiler çiziyor gibi görünür. Tabii ki, trafikteki araçların ışık izlerini kim bilmez? Bütün bunlar uzun pozlama fotoğrafçılığının temelini oluştururlar. Buradaki anahtar kelime deneydir.

9. Işıkla boyama tekniği

Bu yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi, kadrajınıza giren motifin bölümlerini, çekimdekiler dışında ek ışık kaynaklarıyla aydınlatma tekniğini ifade eder. Işıkla boyama son zamanlarda çok popüler hale geldi ve ön plandaki karanlık bir konuyu aydınlatmak için sadece bir el feneri kullanmaktan, flaşlar, havai fişekler, renkli LED ışıklar ve hatta büyük kıvılcımlar oluşturmak için ateşe verilen çelik yünü gibi her türlü ışık kaynağının kullanılmasına kadar uzanıyor. Gece fotoğrafçılığını yepyeni bir yere taşımayı düşünüyorsanız, araştırmaya ve denemeye değer.

Dışarısı karanlık. Gidin biraz fotoğraf çekin. Daha ne bekliyorsunuz?