Hits: 5

Uzun bir bekleyişin ardından, K-3 MkIII sonunda piyasaya çıktı ve hayvan fotoğrafçılarını hedefine aldı. APS-C DSLR teknolojisinin bu son kalesinin üst düzey fiyatını hak edip etmediğini ve fotoğraf çantanızda bir yer bulabilecek mi?

Pentax kameralar, sağlam yapı kalitesi ve etkileyici renk kalitesi ile tanınır, ancak yıllardır pek bilinmeyen bir şey de hızdır. Şimdi bu artık değişmek üzere. Aynasız fotoğraf makine sistemine geçmek yerine DSLR‘lere bağlı kalmak isteyen vahşi yaşam fotoğrafçıları için çözüm sağlayabilecek bir kamera olan Pentax K-3 MkIII‘i gözlerden saklayan örtü nihayet üzerinden kaldırıldı.

2015 yılında tanıtılan ve Pentax APS-C modellerinin amiral gemisi olan MkII‘nin yerini alan K-3 MkIII, büyük ve küçük değişikliklere sahip. K-3 MkIII‘in kalbi, MkII‘ye (24 MP) kıyasla çözünürlükte hafif bir artış olan 26 MP CMOS APS-C sensörü. Bu, fotoğrafçılara maksimum 6192 x 4128 piksel dosya boyutu sağlıyor – A3 baskılar yapmak için yeterince çözünürlüğe sahip ve fotoğrafçıların kaliteden gereksiz yere ödün vermeden görüntülerini kırpmasına izin veriyor.

Sensörün güvenliğini sağlamak, kameranın hızının anahtarı olan ve muhtemelen MkII kullanıcılarının yükseltmek istemesinin ana nedeni olan bir Prime V görüntü işlemcisidir. Doğrudan sayılara geçelim: K-3 MkIII, saniyede 12 kareye (fps) kadar kayıt yapabilmekte; bu, önceki modelin 8,3 fps‘sine göre büyük bir gelişme sayılır. Canon EOS-1D X gibi profesyonel fotoğraf makinelerinin hızları ile mukayese edilemese bile, yine de vahşi yaşam fotoğrafçılığının bir saniyesinin küçük bir bölümünü yakalamak için saniyede 12 kare yeterlidir ve K-3 MkIII bu hız ile 37 JPEG veya 32 RAW Dosya Pentax kullanıcıları için daha önce erişilemeyen yeni olanaklar sağlamakta.

Autofocus Odaklama

K-3 MkIII‘ün Safox sisteminin 25‘i daha hassas çapraz tip olan 101 AF noktası sunduğu gelişmiş otomatik odaklama kurulumuyla vahşi yaşam fotoğrafçılığındaki etkinliği daha da geliştirilmiş. Sistem, zayıf ışık koşullarında bile (-4 EV‘ye kadar) çalışabilir. Bu, MkII‘de görüntülenen 27 AF noktasına göre büyük bir gelişmedir ve takip algılama sistemi de özellikle sürekli odak modunda ve hareketli nesneleri izlerken çok daha hızlı ve daha doğrudur. Fotoğraf çekerken bu gelişmiş hız büyük bir fark yaratıyor ve her iki kamerayı da kullandıktan sonra MkIII ile hareketli nesnelerdeki isabet oranımızın çok daha yüksek olduğunu doğrulayabiliriz.

Hız iyileştirmeleri harika olsa da, büyük resmi tartmak önemlidir. Kuzey ve Orta Avrupa‘daki hava şartları çoğunlukla soğuk ve yağmurlu olmasına rağmen K-3 MkIII‘nin sağlam magnezyum alaşımlı gövdesinin etrafındaki zırh bu tür hava koşullarına dayanıklılık özelliği, fotoğrafçılara kötü havalarda yola çıkabilmeleri ve endişelenmeden fotoğraf çekmeye devam edebilmeleri için çok fazla güvence sunuyor. Ayrıca K-3 MkIII, -10 °C‘ye kadar soğukta çalışabilir ve sensörden toz partiküllerini uzaklaştıran bir DRII (toz giderme) mekanizmasına sahip.

Deklanşör mekanizması 300.000 çekime dayanabilir kalitede ve tek bir şarjla 800 çekimlik iyi bir pil ömrü, daha fazla kayıt süresi anlamına geliyor. İsteğe bağlı tutamak aksesuarı sayesinde pil kapasitesi daha da genişletilebilir.

Doğa fotoğrafçıları, konuya yaklaşmak için muhtemelen K-3 MkIII‘yi telefoto zoom ile birlikte kullanacaklar ve bu, APS-C sensörünün bir avantaj olduğunu kanıtlıyor ve 70-200 mm lensin 105-300 mm ye dönüştürdüğü 1.5x oranında kırpma sunuyor. K-3 MkIII, çözünürlük pahasına da olsa sizi nesnelere daha da yakınlaştıran ilaveten bir 1.3x oranında bir kırpma işlevine de imkan sağlamakta. Daha uzun odak uzunluklarıyla çalışmak, kamera sarsıntısının bir sorun olabileceği anlamına gelir, ancak Pentax, gövde içinde entegre olan görüntü sabitleme özelliğine sahip birkaç DSLR markasından biridir ve K-3 MkIII, 5.5 Seviye telafisi sunan beş eksenli bir sisteme sahip.

K-3 MkIII‘ün, tümü ayrı ayrı ayarlanabilen gövde üzerindeki çok sayıda kadran ve kontrol düğmeleri sayesinde kullanımı da oldukça kolay. Tek olumsuz tarafı, 1620 k çözünürlüğe sahip 3,2 inç dokunmatik LCD ekranı sabit ve eğilemez. Bunun yerine harika bir optik vizör bulunuyor, ancak ironi şu ki K-3 MkIII‘nin canlı görüntü sistemi iyi çalışıyor ve odaklamak için dokunmatik LCD sistemi ile genellikle daha kolay, bu nedenle açısı ayarlanabilir bir LCD daha fazla seçenek sunabilirdi.

K-3 MkIII, pil ve SD kartla birlikte 820 g ağırlığında, bu nedenle taşınabilirlik açısından oldukça orta büyüklüktedir, ancak K-1 MkII tam çerçeve kardeşinden (1010 g) çok daha hafiftir. Diğer yenilikler ise çift SD kart yuvası ve 4K 30p video özelliği.

KARAR

Pentax‘ın amiral gemisi modeli olan K-3 MkIII, özellikler, işlevler ve kontrollerle dolu. 2.250 Euro ile (yalnızca gövde), bir APS-C gövdesinin fiyatı yüksek ve Canon ve Nikon‘un DSLR‘lerden aynasız modellere geçme kararlarının ardından rakipleri yenmek zor olsa da, Nikon‘un D500‘ü (2016‘da piyasaya sürüldü) yaklaşık 1.750 Euro ve Canon‘un 90D modeli 1.500 Euro civarında. Özünde, bu sağlam gövde, yüksek hız, çifte kart yuvası ve etkileyici görüntü kalitesi ile K-3 MkIII, bir APS-C sensörü içeren profesyonel düzeyde bir kamera olarak görülebilir. Sağlam LCD ve DSLR formatı birçokları için bir ganimet olsa da, aslında K-3 MkIII‘in sadece mevcut Pentax kullanıcıları için değil, daha mekanik bir yaklaşım isteyenler, aynasızlara sövenlerle kendi yerini bulacağını düşünüyoruz.

TEKNİK ÖZELLİKLER

Sensör: 26MP APS-C CMOS
Bağlantı: K süngü
LCD: Sabit 3.2 inç dokunmaya duyarlı (1620k çözünürlük)
Vizör: Yaklaşık %100 kapsama ve 1,05 kat büyütme ile Pentaprizma
Otomatik odaklama: Safox 101 noktalı faz algılama
Deklanşör süresi: 1/8000 saniye – 30 saniye
ISO: 100-1.600.000
Video: 4K – 30p, Full HD – 60p
Pil ömrü: yaklaşık 800 çekim
Boyutlar: 134.5 x 103.5 x 73.5 mm
Ağırlık: 820 g (pil ve SD kart ile)

Artıları

• Sağlam işleme kalitesi,
• Hızlı seri çekim oranı,
• Geliştirilmiş otomatik odaklama,
• İki SD kart,
• Birçok düğme
• Etkileyici görüntü kalitesi

Eksileri

• Sabit LCD,
• Yüksek fiyat
• Aynasız kameralara oranla çok ağır