Nikon Z50 aynasız sistem kamera

Hits: 23

Nikon‘un ilk aynasız sistem kamerasını piyasaya sürmesi oldukça uzun sürdü. Tam çerçeve modelleri Z6 ve Z7 ile Nikon nelerin mümkün olabileceğini zaten gösterdi. Şimdi Z50 piyasadaki ilk APS / DX kamera. Eger Nikon tüm modelleri aynı anda piyasaya sürseydi, Z6‘yı değil Z50‘yi seçerdim. Yani her iki kameram da var ve görüntü kalitesindeki farkın gerçekten çok az olduğunu söyleyebilirim. Z50‘nin gövdesi ve lensleri ise Z6 ya oranla çok daha küçük.

İlk izlenim Nikon Z50

Kamera zarar görmeyecek bir şekilde paketlenmiş ve sunlari içeriyor:
+ Kameranın kendisi.
+ Bir pil (EN-EL 25). Ne yazık ki, Nikon tamamen yeni bir pil modeli seçmiş
+ Şarj cihazı
+ Kit lensi (Z DX 16-50mm 1: 3.5-6.3 VR)
+ Nikon F lensleri Z-Serisi kameralara takmak için FTZ adaptörü
+ Boyun askısı
+ Garanti karti dahil kısa kullanım talimatları

Fotoğraf makinesini kullanmadan önce, hicbir Nikon fotoğraf makinesiyle uyumlu olmayan pilin şarj edilmesi gerekiyor. Kutuyu actigimda tamamen boştu. Bir hafıza kartı da pakete dahil değil. Z6 ve Z7‘nin oldukça pahalı ve nadir XQD kartlarının aksine, Nikon yine standart SD kartları tercih etmis. Çok iyi bir karar. Ama ne yazık ki sadece bir kart yuvası var.

Nikon Z50 hakkında en çarpıcı olan şey, ne kadar hafif ve küçük olduğu. Bununla birlikte, büyük tutamak sayesinde kamera elinize mükemmel bir şekilde uymakta. Kameranin arkasinda ne yazık ki düzenleme açısından Z6‘dan biraz farklı olan birkaç düğme var. „+“, „-“ ve „Disp“ düğmeleri ise yalnızca ekranda dokunmatik düğmeler olarak kullanılabiliyor. Arkadaki en büyük alanı kaplayan ekran dokunmatik ve eğilebilir. Ekran istendiginde tamamen katlanabilir, böylece özçekimler için bir monitör görevi görüyor. Bu özellik sadece sınırlı bir ölçüde kullanılabilir, çünkü FTZ adaptörü veya tripod kullanıldiginda ekrandaki görüntüyü engelliyor. Selfie moduna ihtiyacım olmadigindan, beni pek rahatsiz etmedi.

İlk çekime hazırlık

Kamerayı açtığınızda, önce lensi uzatmanız gerektiği konusunda bilgilendiriliyorsunuz. Bunun nedeni, yalnızca çevirerek açıldığında çalıştırılmaya hazır olması. Gercekten çok iyi bir çözüm, böylece genelde kamera ve lens kombinasyonu sade ve kompakt kalıyor. Monitör görüntüsü kristal netliğinde ve motifin her ayrıntısını mükemmel bir şekilde görebilirsiniz. Elektronik Vizör görüntüsü de parlak, ancak bir yandan Z6‘nın vizörü kadar yüksek çözülmezken, diğer taraftan önemli ölçüde daha küçük.

Kullanım

Nikon fotoğraf makinelerine aşina iseniz, Z50 nin kullanımı çok kolay ve tüm ayarları beklediğiniz yerde bulabilirsiniz. Z6 ile karşılaştırıldığında hafifçe yer değiştirmiş olan düğmeler sadece başlangıçta rahatsız ediyor. Monitör görüntüsü kullanıcıya yardımcı oluyor, örneğin dikkatinizi flaş kullanılmasının daha iyi olacağına çekiyor. Bu arada, sadece Z50‘de dahili bir flaş bulunmakta. Kullanma başladıktan birkaç dakika sonra diger kameralarda bulunan deklanşörün yanındaki displayin eksikliğini hissetmedim. O displaydeki tüm veriler monitörde tek bir tuşla da çağrılabiliyor.

Fotoğraf özellikleri

20 megapiksel sensöre ek olarak, görüntü kalitesi için önemli bir diğer etken de objektifdir. Görüntü sabitlemeye sahip zoom lensi ile birlikte sensör, kesinlikle net görüntüler üreten süper bir ikili. Bununla birlikte, Z DX 16-50 mm kitte en düşük kaliteye sahip. Süngü kilidi dahil plastikten yapılmış ve çok hafif. Yakınlaştırma halkası kolayca döndürülebilir ve odaklama halkası da kolay ve hassas bir şekilde kontrol edilebilir. Ne yazık ki, ne kit kapsamında ne de aksesuar olarak parasoley yok. Lens, yandan gelen güneş ışığına karşı özellikle hassas değil, ancak her zaman bir parasoley kullanmayı seviyorum çünkü lensi darbelere karşı biraz da olsa koruyor.

Video

Nadiren video çekiyorum ama kaydedilen videoların iyi göründüğünü söyleyebilirim. Otomatik odaklama sorunsuz çalışıyor, kalite yerinde. Ses iyi, ama çok iyi değil, ancak harici bir mikrofonla kalitesini önemli ölçüde arttirabilmek mümkün. Kameranın kulaklık çıkışı yok.

Z6 ile karşılaştırıldığında

Nikon Z6‘yı piyasaya çıkmasından hemen sonra satın almıştım. Bu nedenle her iki modeli de karşılaştırabilme imkanım oldu. Her iki kamerayı da aynı değerlere (ISO = 100, Diyafram = 8, Pozlama = otomatik ve Görüntü ayarı = otomatik) ayarladım ve her iki kamerayla da bir konuyu fotoğraflamaya çalıştım. Z6 için eşdeğer gelen kit lensi 24-70 mm F4 kullandım.

Başlangıçta dikkat çeken şey, Z50‘nin JPG görüntülerini – aynı ayara rağmen – çok daha canlı ve daha canlı göstermesidir. İlk bakışta, bu daha canlı görünüyor, ancak dikkatli bakıldığında bazı ayrıntıların kaybolduğu ortaya çıkıyor. RAW görüntülerde ise iki kamerada da fark görülmemekte. İki kameranın sensörlerini göz önünde bulundurunca bu detay kesinlikle dikkat çekici.

Bununla birlikte, bu karşılaştırma sadece gün ışığında ve ISO 800‘e kadar geçerli. ISO 800 ün üzerine çıkıldıkça Z50‘nin görüntü kalitesi bariz bir şekilde düşüyor, Z6 ise ISO 6400‘e kadar neredeyse hiç değişmeyen sonuçlar veriyor. Ancak bunun başka türlü olmasını da beklemiyordum. Z50 ye takılı Kit-Lens ayrıca düşük ışık yoğunluğundan dolayı zayıf ışıklı durumlar için gerçekten uygun değil.

Her iki kamerayı paralel olarak kullanırken, Z50 de bazı düğmeler eksik olsa bile hiç sorun yaşamadım. Odak noktasını değiştirmek için Z6‘nın joystick‘ine alışmıştım. Kameranın arkasındaki alan yeterli olmasına rağmen Nikon Z50‘de malesef joystick aleyhinde karar verdi. Yazık.

Sonuç

Görünüşte birçok olumsuz noktaya rağmen kamera mükemmel. Tam çerçeve Z6 ile karşılaştırıldığında, küçük kardeş Z50 hiç de geride kalmıyor. Evet, Z6‘nın görüntü kalitesi daha iyidir, ancak daha büyük bir sensöre sahiptir ve fiyatı da iki kat daha yüksektir. Z50 zevkli, kullanımı kolay ve harika fotoğraflar çekiyor. Z50, Z6 ile aynı zamanda piyasaya çıkmış olsaydı, Z50‘yi seçerdim. Nikon‘un bu kameraya yeni bir tip pil takması da üzücü, bu nedenle standart EN-EL15 pili yıllarca kullandıktan sonra yeni EN-EL25 modelindeki pillerle stok yapmanız gerekiyor. Selfie modu aslında neredeyse kullanılamaz, ancak kişisel olarak da buna ihtiyacım yok.

Özetle, olumlu bulduğum ve daha iyi yapılması gerektiğini düşündüğüm noktaları kısaca sıralamak istiyorum

Olumlu:
+ küçük ama çok kullanışlı bir gövde
+ mükemmel görüntü kalitesi – Full frame Z6 ile arasında hiç fark yok
+ Z6 / Z7‘nin aksine sonunda bir SD kart yuvası (ama sadece bir tane)
+ Z6 / Z7 ile aynı Z bayoneti, böylece tam kare Z lenslerle de uyumlu
+ neredeyse tüm F (DX ve FX) lenslerle uyumlu FTZ adaptörü
+ oldukça yüksek çözünürlüklü vizör
+ dahili flaş
+ stabil magnezyum gövde

Olumsuz:
+ Yeni ve uyumsuz pil (EN-EL15 yerine EN-EL25)
+ İyi düşünülmemiş selfie modu
+ Parasoleysiz lens
+ Odak alanı kontrolü için eksik Joystick (Z6 / Z7‘nin aksine)
+ FN1 ve FN2 düğmeleri lense çok yakın ve ulaşması biraz zor
+ Kulaklık çıkışı yok
+ Sadece bir SD kart yuvası
+ Görüntü sabitleme sadece objektif üzerinden